2025'in ilk yarısında güneş enerjisi yatırımlarında gözlenen olağanüstü artış, küresel enerji dönüşümünün hızlandığını göstermektedir. Uluslararası enerji piyasalarında yayınlanan veriler, yeni kurulan güneş enerjisi kapasitesinin %64 artarak 380 GW seviyesine ulaştığını ortaya koymaktadır. Bu rekor büyüme, hem devlet politikalarının hem de özel sektör yatırımlarının doğrudan bir yansımasıdır.

Güneş enerjisi alanında Çin, tartışmasız biçimde lider konumdadır. 2025'in ilk yarısında devreye alınan projelerin önemli bir kısmı Çin'de gerçekleşmiştir. Ülke, yalnızca kapasite artışında değil, aynı zamanda panel üretiminde ve tedarik zincirinde de dünya lideridir. Çin hükümeti tarafından sağlanan teşvikler, düşük faizli krediler ve geniş arazilerde gerçekleştirilen mega projeler, bu büyümenin arkasındaki temel nedenlerdir.

Çin'in ardından güneş enerjisi kapasitesinde önemli büyüme sağlayan ülkeler arasında Hindistan ve ABD yer almaktadır. Hindistan, özellikle köy ve kasaba bölgelerinde enerjiye erişimi artırmak amacıyla büyük ölçekli güneş tarlaları kurmaktadır. ABD'de ise federal ve eyalet teşvikleri sayesinde hem ticari hem de konut tipi güneş enerjisi sistemleri hızla yaygınlaşmaktadır. 2025'in ilk yarısında ABD, 50 GW'ın üzerinde yeni kurulum gerçekleştirmiştir.

Avrupa'da enerji dönüşümü politikaları kapsamında güneş enerjisine yatırımlar hız kazanmıştır. Almanya, İspanya ve Fransa gibi ülkeler yeni projelere büyük önem verirken, Doğu Avrupa ülkeleri de kapasite artırmaya yönelmektedir. Afrika'da ise özellikle Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ve Kuzey Afrika'da güneş enerjisi yatırımları dikkat çekmektedir. Latin Amerika'da Brezilya, Şili ve Meksika, bölgesel enerji dönüşümünün öncüleri olarak öne çıkmaktadır.

Güneş enerjisindeki büyümenin bir diğer itici gücü teknolojik gelişmelerdir. Panel verimliliğinin artması, maliyetlerin düşmesi ve depolama çözümlerinin gelişmesi, yatırımları cazip hale getirmiştir. 2025 itibariyle yeni nesil bifacial (çift yüzlü) paneller, yüksek verimliliği ile tercih edilmektedir. Ayrıca yapay zeka destekli izleme sistemleri ve akıllı şebekeler, güneş enerjisinin entegrasyonunu kolaylaştırmaktadır.

Güneş enerjisinin en büyük zorluklarından biri, kesintili doğasıdır. Bu nedenle enerji depolama sistemleri kritik rol oynamaktadır. 2025'in ilk yarısında batarya yatırımlarında %20'nin üzerinde artış kaydedilmiştir. Lityum-iyon bataryaların yanı sıra yeni nesil sodyum-iyon ve akışkan batarya teknolojileri de dikkat çekmektedir. Güneş enerjisinin şebekelere entegrasyonunu kolaylaştırmak için akıllı şebeke teknolojilerine yapılan yatırımlar artmıştır.

Güneş enerjisi yatırımlarının hızla büyümesinde hükümet politikaları, teşvikler ve finansman olanakları önemli bir paya sahiptir. Avrupa Birliği'nin Yeşil Mutabakat kapsamında sağladığı fonlar, ABD'nin IRA teşvikleri ve Asya ülkelerinin kamu destekleri yatırımları artırmaktadır. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarının ve özel sektörün sağladığı krediler, projelerin hayata geçirilmesinde kilit rol oynamaktadır.

Türkiye, güneş enerjisinde büyüme trendinden önemli ölçüde faydalanmaktadır. 2025'in ilk yarısında Türkiye'nin güneş enerjisi kapasitesi 3 GW'dan fazla artış göstermiştir. Özellikle lisanssız projeler ve küçük ölçekli kurulumlar, bu büyümenin lokomotifi olmuştur. Türkiye'nin enerji politikalarında güneş enerjisi, dışa bağımlılığı azaltmak ve enerji güvenliğini sağlamak için stratejik bir unsur olarak öne çıkmaktadır.

2025'in ilk yarısında elde edilen 380 GW'lık kapasite artışı, 2030 hedeflerine ulaşmada önemli bir dönüm noktasıdır. Uluslararası Enerji Ajansı, 2030 yılına kadar güneş enerjisi kapasitesinin küresel ölçekte 8.000 GW'a ulaşabileceğini öngörmektedir. Bu hedefe ulaşmak için yatırımların yıllık bazda daha da hızlanması gerekmektedir. Küçük ölçekli sistemlerin yaygınlaşması, enerji depolama teknolojilerinin gelişmesi ve devlet politikalarının devamlılığı bu hedeflere ulaşmada belirleyici oldu

2025'in ilk yarısında güneş enerjisinde yaşanan %64'lük büyüme, küresel enerji dönüşümünde tarihi bir döneme işaret etmektedir. Çin'in liderliği, Hindistan ve ABD'nin güçlü katkıları, Avrupa ve diğer bölgelerdeki yatırımlar, küresel enerji haritasını yeniden şekillendirmektedir. Teknolojik yenilikler, finansman mekanizmaları ve politika destekleri, güneş enerjisinin gelecekteki büyümesini sürdürülebilir kılacaktır.